Gündelik hayatın koşuşturmasında çok farkında olmadan ayaklarımıza çok yüklenebiliyoruz bununla birlikte ayaklarımız da oluşabilecek bazı problemlerin farkına varmada güçlük çekebiliyoruz. İş dünyasının gerektirdiği erkekler de ucu sivri dar kundura ve klasik modeller kadınlar da ise topuklu ayakkabılar ayağın deformitesine bağlı olarak nasır oluşumunu meydana getirmektedir. Aynı zaman da Ayak şikayetleri arasında en çok rastlanan hastalıklardan biriside demek yanlış olmaz.
Nasır Oluşumunun Sebepleri
- Ayağa uymayan ayakkabı giyimi en sık rastlanan sebeptir. Eğer ayakkabılar çok sıkıysa, ayağı artan bir basınçla sıkıştırır.
- Çekiç parmak ,pençe parmak, Hallux Valgus gibi ayak deformiteleri.
- Ayağın ön bölümünde basınç artışına neden olan yüksek topuklu ayakkabılar
- Ayakta düztabanlık veya yüksek kavis gibi bir ortopedik problemler
Nasırı keserek temizlemeye çalışmak kesinlikle yapılmaması gereken bir harekettir. Nasırı kesmeye çalışırken ayağımızın enfeksiyon kapmasına neden olabiliriz. Bu da daha ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilmektedir. Nasır temizlenmeye çalışırken sağlıklı deri de alınabilir, bunun sonucunda ödem ve şişlik oluşabilir, hatta kangrene kadar sorunlar oluşturabilmektedir.
Nasır Nasıl Tedavi Edilir?
Nasırı meydana getiren etmenler yok edilmediği sürece yapılan tedaviler sonuç vermemektedir nasır sürekli kendini yenilemektedir. Ayağımızı rahatsız eden ayakkabıları giymeye devam ettiğimiz sürece, nasırdan tam anlamıyla kurtulabilmemiz mümkün değildir.
Cilt baskıdan dolayı kendini nasırlaşarak tepki vermekte bizim öncelikli olarak burda ki baskıyı Ortezler ve Tabanlıklar ile azaltıp,bununla birlikte oluşmuş nasırlı dokuları özel podolojik frezlerle ağrısız ve acısız bir şekilde temizleyip nasırın tekrar oluşmasını engelleme ve Uzman hekimin tavsiye ettiği kremleri kullanarak tedaviye başlanır.
Nasır Hakkında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Nasır; sürtünme, basınç ya da tahrişin artması sonucu gelişen, kalınlaşmış ve sertleşmiş cilt bölgelerini ifade eder. Derinin dış tabakası, tekrar eden baskı ve sürtünmelere karşı kendini koruma amacıyla kalınlaşır. Bu durum, nasır oluşumuna zemin hazırlar. Nasır özellikle ayaklarda ve ellerde sıklıkla görülür. Genellikle zararsız bir durumdur. Ancak ilerlediğinde ciddi rahatsızlıklara ve ağrılara neden olabilir. Tedavi edilmeyen nasırlar, yürüyüş düzenini etkileyebilir ya da ciltte çatlaklara yol açabilir. Bu durum enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle nasır, basit bir cilt sorunu olarak görülmemeli ve tedavi süreci geciktirilmemelidir.
Nasır, genellikle sıkı ayakkabılar, yüksek topuklu ayakkabılar, çıplak ayakla yürüme, ayak yapısındaki bozukluklar ve uzun süre ayakta durma gibi nedenlerle ortaya çıkar. Ayak parmaklarının birbirine sürtmesi, basınca maruz kalan bölgelerde ciltte savunma tepkisi olarak kalınlaşma meydana getirir. Kalınlaşma, zamanla sertleşerek nasır hâline gelir. Nasır, zamanla baskı artışına bağlı olarak ağrılı bir form alabilir. Bu nedenle erken dönemde fark edilen nasırların uygun yöntemlerle tedavi edilmesi gerekir. Ayak hijyenine dikkat edilmesi, uygun ayakkabı kullanımı ve sürtünmeye neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması nasır oluşumunu önleyebilir.
Nasır Hangi Bölgelerde Görülür?
Nasır, vücudun sürekli baskıya veya sürtünmeye maruz kalan bölgelerinde gelişir. En yaygın görüldüğü alan ayaklardır. Ayak tabanı, topuk bölgesi, parmak araları ve ayak parmaklarının üst kısımları nasırın en sık yerleştiği alanlar arasında yer alır. Özellikle dar ayakkabılar giyen ya da ayakta uzun süre kalan bireylerde bu bölgelerde nasır gelişimi gözlemlenir. Ayakta meydana gelen anatomik bozukluklar, parmak deformiteleri veya aşırı terleme gibi faktörler de nasır oluşumuna katkıda bulunur.
Eller de nasırın oluşabileceği bölgeler arasında yer alır. Özellikle elleriyle sürekli fiziksel iş yapan kişilerde, spor ekipmanlarıyla temas eden ellerde veya sık sık yazı yazan bireylerde nasır gelişebilir. Kalem tutan parmaklarda ya da iş aletleriyle çalışan bireylerin avuç içlerinde nasır görülebilir. Aynı hareketin sürekli tekrarlandığı ve cildin sert bir yüzeye temas ettiği her alanda nasır gelişme riski artar. Bu nedenle sadece ayaklarda değil, vücudun farklı bölgelerinde de nasır oluşabileceği unutulmamalıdır.
Nasır Kendiliğinden Geçer mi?
Nasır, genellikle kendiliğinden kaybolmaz. Nasır oluşumuna neden olan etken ortadan kaldırılmadığı sürece bu cilt sorunu devam eder ve zaman içinde daha sert bir yapıya dönüşebilir. Hafif nasırlar, sürtünmeye neden olan ayakkabı ya da hareketlerin azaltılmasıyla küçülebilir. Ancak tamamen geçmesi genellikle mümkün olmaz. Bu durumda nasırın ortadan kalkması için çeşitli tedavi yöntemlerine başvurmak gerekir.
Tedavi edilmeyen nasırlar ilerleyebilir ve kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Özellikle derinleşen nasırlar, deri altındaki sinir uçlarına baskı yaparak ağrıya neden olur. Yürümeyi zorlaştıran ya da günlük aktiviteleri kısıtlayan boyuta gelen nasırlar, mutlaka tıbbi müdahale gerektirir. Bazı durumlarda, nasırın altında cilt enfeksiyonları gelişebilir. Bu nedenle nasırın kendi kendine geçmesini beklemek yerine, uygun bakım ve tedaviyle süreci yönetmek gerekir
Nasıra Ne İyi Gelir?
Nasır tedavisinde ilk adım, baskı ve sürtünmeye neden olan etkenin ortadan kaldırılmasıdır. Uygun ayakkabı seçimi, ortopedik desteklerin kullanımı ve ayak hijyenine dikkat edilmesi ise tedavi sürecinin en önemli parçaları arasında yer alır. Nasırın yumuşatılması amacıyla sıcak su banyoları önerilir. Ayaklar ılık suda bekletildikten sonra ponza taşı gibi yardımcılarla ciltteki kalınlaşmış tabaka kontrollü bir şekilde temizlenebilir. Ancak bu işlem dikkatli yapılmalıdır. Derinin fazla inceltilmesi, tahrişe ve açık yaraya yol açabilir.
Bazı durumlarda eczanelerden temin edilen nasır bantları ve topikal ilaçlar da tedaviye destek sağlar. Bu ürünler, nasırın yumuşamasına ve zamanla küçülmesine yardımcı olur. Ancak bilinçsiz kullanım ciltte tahriş ya da alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle kullanım talimatlarına uygun hareket edilmelidir. İlerlemiş nasırlar için uzman hekim desteği gerekebilir. Dermatolog ya da ortopedi uzmanı, nasırın tipine ve boyutuna göre özel tedavi seçenekleri sunar. Cerrahi müdahale, sadece diğer yöntemlerin sonuç vermediği vakalarda tercih edilir.
Nasır Bulaşıcı mıdır?
Nasır, bulaşıcı bir hastalık değildir. Mekanik etkiler sonucu oluştuğu için kişiden kişiye geçmez. Virüs, bakteri veya mantar kaynaklı enfeksiyonlardan farklı olarak nasırın oluşumunda mikrobiyal bir neden bulunmaz. Bu nedenle temas yoluyla yayılma riski yoktur. Aynı ayakkabıyı giymek ya da nasırlı bir bireyle aynı havluyu kullanmak gibi durumlar, nasırın başkasına bulaşmasına yol açmaz.
Nasır, yanlış müdahaleler sonucu cilt bütünlüğünün bozulmasına neden olursa bu bölgelerde enfeksiyon riski artar. Özellikle diyabet hastalarında ciltteki yaralar daha yavaş iyileştiği için nasırlı bölgelere özel dikkat gerekir. Hijyenik olmayan müdahaleler, cilt enfeksiyonlarını tetikleyebilir. Bu durum doğrudan nasırın bulaşıcı olduğunu anlamına gelmez. Ancak ikincil enfeksiyonların yayılma riski oluşabilir. Bu nedenle nasır tedavisinde hijyen kurallarına uymak, steril ürünler kullanmak ve profesyonel destek almak gerekir.
Sonuç itibarıyla mekanik baskı ve sürtünme nedeniyle gelişen nasır, kontrol altına alınmadığında ağrı ve enfeksiyon gibi sorunlara neden olabilen bir cilt problemidir. Gerekli önlemler alındığında nasırın oluşması engellenebilir. Tedavi sürecinde bilinçli adımlar atmak, hem sağlıklı bir iyileşme sağlar hem de yaşam kalitesini korur.